MERHABA... DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OSMAN YALÇINTAŞ'IN WEB SİTESİNE HOŞGELDİNİZ

   
 
  BAŞI AÇIK OKUMA-ÇALIŞMA

KADIN BAŞ AÇIK OKUYABİLİR Mİ?

Islâm'a hizmet etmek gayesiyle (ekmek parası için değil) okuduğunu söyleyen bir bayan, aksine müsaade edilmiyorsa, başını açarak okuyabilir mi? "Evet"denirse, okuyabileceği okullar sınırlı mıdır?

Bu soruya birkaç açıdan bakılabilir:

1. Setr-i avret farz-ı ayn; emir bi'1-ma'ruf ise, farz-ı kifâyedir: Kişinin önce farz-ı ayn'la mükellef olacağı açıktır. Sonra farz-ı kifâye ile mükellef olanlar, şarktan garba kadar öncelikle o meseleyi bilenlerdir. (Ibn Abidîn, Reddü'l-Muhtâr, IV/123.)

2. Kadınların başlarını açmaları halinde mefşedete sebep olacakları açıktır. Çünkü bunda naslara doğrudan muhalefet vardır. Bu şekilde okumaları durumunda Islam'a hizmet edecekleri ise kesin değildir. Yarın, yaşadıkları gibi inanmaya başlamayacaklarını kimse garanti edemez. Zira yaşadığının doğru olduğunu savunmak, insanın tabiatında olan psikolojik bir vakıadır. Allah Resulü, "Giyim şekilleri birbirine benzerse, kalpler de birbirine benzer" buyurur. (Sihâbüddîn el-Nafacî, Nesîmu'r-riyadserhu sifâi'l-Kadî Iyâz I/590) Öyleyse, kesin olan bir maslahat, zannî olanla nasıl değiştirilebilir?

3. Hali hazırda Islâm'a hizmet etmek isteyen bayanların, bu işi gerçekleştirebilecekleri yegâne yolun, başlarını açma zorunluluğunu koyan okullardan mezun olmak olduğunu kabul imkânsızdır. Öğrenmek ve kültür ayrı şeydir; diplomalı olmak ayrı şeydir. Bu işi diplomasız, sırf hasbî olmak kaydıyla, ama bilerek yapanların çok daha başarılı olduğu söylenebilir. Binaenaleyh, gaye hizmetse, yapılacak iş, bu yolla kültürlüleşmeyi ve Islam'ı sahih esaslara göre öğretmeyi temine çalışmaktır.

 KADININ ÖĞRETMENLİK YAPMASI

Islâm ilme, ayırım yapmadan önem verdiği için kadın öğretmenin öğretecegi dersin mesela fizik olması ile, din kültürü olması arasında pek fark olmaz. Diğer yönden erkek öğretmenlerle bir arada bulunması; yetişkin erkek öğrencilerle bir arada bulunmasından farklı değildir. Hattâ böyle öğrencilerle bir arada bulunması daha da mahzurludur. Çünkü onlarla sürekli yüz-yüze konuşmak ve şakalaşmak zorundadır. Bu da haramlara daha çabuk yol açar. Halbuki öğretmenler odasında erkek öğretmenlerle konuşmayabilir, idarecilerle zorunlu olandan fazla laflamayabilir. Ama öğrenciler öyle değildir. Buna göre siz bu soruyu İslamın hakim olduğu bir ülkede sormuş olsaydınız "asla câiz olmaz." cevabını alırdınız. Ama böyle bir orta dönemde, okuldaki hal ve davranışınız da hesaba katılmadan Hanefi mezhebinden zoraki bir fetva çıkarılabilir. Fakat öyle de olsa biz şu anda bile en iyinin bu olacağı kanaatinde değiliz. Geçinmek için bir başka yolu yoksa o zoraki fetvadan yararlanılabilir, ama gaye hizmet ise daha meşru zeminler aramak gerekir. Insanlardan fıtratlarına rağmen iyi niyet beklememek lâzımdır. Kanarya hep kanarya, kedi de hep kedidir.

 TESETTÜR VE ÜNIVERSITE ÖĞRENIMI

Bir bayan tesettürlü olarak üniversitelerde okuyabilir mi?

Mahremiyet konusunda kadın için haram olan şey; yabancı bir erkekle halvet halinde bulunması (kapalı bir yerde başbaşa kalmaları), en müsamahalı Hanefi görüşüne göre eli ve yüzü dışında kalan yerlerini açması (Cumhura göre eli ve yüzünü açması da haramdır), sesini cinsel duygular uyandıracak biçimde inceltmesi, yani kadınsı kadınsı konuşması (Azhâb 32) süsünü teşhir etmesi, erkeğin avret yerlerine bakması, yüzüne şehvetle bakması (Nûr 31), dokunması gibi şeylerdir. Bunların hiçbirisinin olmadığı bir yer, üniversite de olsa kadın orada bulunabilir, okuyabilir. Işin en statik yönü budur. Ancak eğitim için de olsa, karma (muhtelit) bir ortamda bunlardan en az birisinin bulunmaması, hemen hemen imkânsiz gibi olduğundan, âlimlerimiz karma eğitime pek cevaz vermemişlerdir. Ne var ki, Türkiye şartlarında mahzurları göz önünde bulundurarak tesettürlü olması halinde bile kızları Üniversitede okutmamak, onları bu mahzurlardan kurtarmak anlamına gelmez. Çünkü toplumumuzda onun bulunabileceği diğer yerler de Üniversitelerimizden pek farklı değil. Kur'ân kurslarında dahi erkek hocalar ders vermekte. Sokakların hali belli, televizyon sayesinde evlerin durumu açık. Demek ki, önce ortamın Islâmî olmadığı görülmeli, işin takvâdan ziyade fetvâya baktığı bilinmelidir. Buna göre mesele genel bir fetvâ meselesi değil, fertlerin durumuna göre değişen özel bir fetvâ meselesidir. Takvâ ortamı gelince mesele yeniden gözden geçirilir.

 TESETTÜRSÜZ KADININ KAZANCI

Prensip olarak kadının çalışması haram değildir. Örtünmeye riâyet etmemesi, yabancı erkeklerle kırıla döküle konuşması, halvet kalması, onlar için süslenmesi ve kokulanmâsı haramdır. Erkeklerle muhtelif (karma) çalışmasında bunlardan birinin bulunmaması mümkün olmadığından o da haram sayılmıştır. Helâl olan bir işte, helal bir iş akdi ile çalışmış olduktan sonra, elde edeceği kazanç helal olur. Bu ayrı bir şeydir, tesettüre riayet etmemekle kazanacağı günah ayrı bir şeydir. Işin fıkhı yönü itibari ile birbirlerine etki etmezler.

ÖMÜR SERMAYESİ TÜKENİYOR...
 
 









BİR AYET-BİR HADİS-BİR DUA
 


 
 
Bugün 33 ziyaretçi (66 klik) kişi burdaydı!

MERHABA... DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OSMAN YALÇINTAŞ'IN WEB SİTESİNE HOŞGELDİNİZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol