MERHABA... DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OSMAN YALÇINTAŞ'IN WEB SİTESİNE HOŞGELDİNİZ

   
 
  DİNİ SÖZLER-2

ARİF NİHAT ASYA
Sanatkâr halıda gülü dikensiz yapmış.. ayakların incinmesin diye.

Bir kuşa yeten yuva iki kuşa da yeter.
Billur en güzel kahkahasını kırılırken attı.
Tekerleri dört köşe bir arabaya bindirdiler bizi, bir gidiştir gidiyoruz.
İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa, kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz.
O da bir gazi olmak istedi. Fakat ona anlatmak gerekti ki, Şehid olmayı göze almıyan gazi olamaz.
Bu kitabın kaç dakikada okunduğunu bırak, Kaç senede yazıldığını düşün!
Kulun olarak doğmasaydım, kendiliğimden gelir fahri kulun olurdum Allah'ım!
Vazoya saksının farkını sen söyleme, çiçeklerden sor!
Işığı önüne al, yürü! Gölgen arkadan ister gelsin, ister gelmesin!

Bugünkü kanunlar, büyük sineklerin delip geçtiği küçüklerin de takılıp kaldığı bir örümcek ağı gibidir.

Haset, başkasının balını kendi ağzına zehir etmektir.

Eğer senin sıkıntılarına katlanacak, ihtiyaçlarını giderecek birini arıyorsan, bu zamanda, öyle bir kardeşi ve dostu bulamazsın. Ama, kendisine Allah için yardım edeceğin, sıkıntılarına Allah rızası için katlanacağın kardeş ve dost arıyorsan, böyleleri çoktur.  Kalbi imar etmek nimettir. Dili imar etmek (çok konuşmak) ise fitnedir.
Allah adamının üç vasfı vardır:1-Toprak gibidir; iyi kimseye de, kötü kimseye de verir.
2-Bulut gibidir; herşeyi gölgelendirir.3-Yağmur gibidir; sevdiğini de, sevmediğini de sular.
İnsan, Allah Te`ala'dan başkasına kulluk etmeyi terkettiği zaman, gerçek kul olur.
Maneviyat erleri, toprak gibi olmalıdır. Toprağa kötü şeyler de atılır. Fakat toprak, hep iyi şeylerle (çiçek, ağaç, vs.) karşılık verir.
 Dört şey vardır ki, bunlar insanı, ilmi az bile olsa, Allah indinde de, insanlar arasında da en yüksek dereceye çıkarır.
Bunlar:1-Hilim,(yumuşak huyluluk)2-Tevazu,(alçak gönüllülük)3-Cömertlik,4-Güzel ahlaktır.

Alemde, alimlerin yağcılığı olmasaydı, zalimlerin zulme cesaretleri olamazdı.

HASAN-I BASRİ
Ey insanlar! Dualarınız kabul olunmayacak diye korkmuyorum. Dua edemez hale gelmenizden korkuyorum.
Dört şey vardır ki, bedbahtlık sebebidir:1-Evlad ü iyalin (Çocuk ve hanımlarının) çokluğu,
2-Malın azlığı (ailesinin geçimini karşılayacak kadar malı olmaması, fazla çalışmak zorunda kalması.)

3-Komşunun kötü olması   4-Kadının kocasına isyan ve hıyanette bulunması.
Sakın günah işleme! Aksi takdirde kendini ateşe atarsın, Halbuki sen, bir kimsenin bir pireyi ateşe attığını görsen, onu bile iyi karşılamazsın. O halde, hergün kendini defalarca ateşe atmayı nasıl iyi karşılarsın?
Ey insan! İnsanların çokluğuna bakıp da aldanma. Çünkü sen, yalnız ölecek, kabre yalnız girecek, yalnız kabirden kalkacak ve kendi hesabını yalnız vereceksin.
İnsanlar arasında kendisini zemmeden (kötüleyen) kimse, hakikatte "ne mütevazi adam" dedirerek kendini övmek istemektedir. Bu ise, riya alametlerindendir.
Sonsuz olan Cennet, dünya'da yapılan birkaç günlük amelin değil, halis niyetlerin karşılığıdır.
İnsan dünyadan üç şeye hasret gider:1-Topladığına doymaz2-Umduğuna kavuşmaz3-Önündeki ahiret yolculuğuna iyi azık temin edemez.
Bağlı olanı aç, açık olanı da bağla; Kesenin ağzını aç, cömert ol. Dilini de tut, lüzumsuz konuşma.
Bir kimsenin malını nereden kazandığını öğrenmek istiyorsanız, onu nereye harcadığına bakınız.

Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur

Yaşamak için yemeli, yemek için yaşamamalı.

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım, başım göğe değerdi

GAZALİ:

 

Cevizin kabuğunu kırıp özüne inemeyen,cevizin hepsini kabuk zanneder.

Atalarının dindarlığı ile kurtulacağını zannedenler,babalarının yemesi ile kendi karınlarının doyacağını onların içmesiyle susuzluklarının gideceğini onların okuması ile bilgili olacağını sananlara benzerler.

Uzak mesafelere ulaşmak,yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.

İlmi ile amel etmeyen alim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir.

Ağaç doğrulmadan gölgesi nasıl doğrulabilir?

Bir defa ibadetin sana yeteceğini mi sanıyorsun? Dağın eteğinde bir defa doyurduğun at ile koca dağı aşabileceğini mi zannediyorsun?

İMAM ŞAFİİ
Derdi dünya olanın değeri, bağırsaklarındaki kadardır.
Hafızamın bozukluğunu (hocam) Vekî'e şikayet ettim.Bana günahları terketmemi tavsiye etti.
Ve bana şunu bildirdi ki; ilim bir nurdur Ve Allah'ın bu nuru âsilere verilmez.
İlmi taleb etmek, nafile ibadetten faziletlidir.
Dünya ve ahireti isteyen, ilmi rehber edinsin.
Alimlerin ziyneti ilimlerinin amelleriyle uygunluğudur.
Güzel tavırlara sahip olan vicdan sahibi kimse, kötü ahlâk sahibi deni kimselerle imtizac edemezler.
İki kişinin darıldıktan sonra birbirinin ayıplarını ortaya çıkarması münafıklık alametidir.
İlim, öyle bir meziyettir ki, sahibi ondan ayrılmaz, kopmaz ve 'kendisinden de ilim ayrılmaz, çözülmez.
Şehveti nefsine galip olanlar, ibadetle meşgul olsunlar.
Kalbi münevver olmak isteyenler az yemeli ve sefihlerin,(düşük ahlaklı kimselerin) yanlarında bulunmamalıdırlar.
Mürüvvet (iyilik, insanlık) imanın başıdır. Eğer soğuk suyun mürüvveti mahfettiğini bilseydim, suyu dahi asla içmezdim.
Her işte hayır bulmayı arzu edenler, insanlara hüsnü zanda bulunsunlar.
Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder,ifşa etmez.
Sende bulunmayan güzelliklerle seni meth ve sena edenin, öfke ve gazaba geldiği vakit sende bulunmayan fenalık ile seni eleştireceğinden emin ol.
Arkadaşının ayıbını gizlice meydana çıkarırsan; kendine nasihat etmiş, aleni söylersen ifşa etmiş olursun.
İnsanların kadir ve meziyette yüce olanları, kendi nefislerinde fazilet ve üstünlük görmeyenlerdir.
Kudretinin üstündeki işlere ve bilmedikleri ilme müdahale edenler, kadir ve meziyyetlerini kaybederler.
Bir insan zahirde ne kadar güzel huy ve ahlâk sahibi olursa olsun, alçak vicdanlı ve kötü ahlaklı kimseleri bildiği halde arkadaş edinirse ahlâksızlıkta müşterek sayılır.
İbret almak istersen, hata sahibi kişilerin akibetlerine bak da mütenebbih ol.
Zengin olmak için yetim ve kadınların etrafında dönmek zillettir.
Biri bir kusurundan dolayı özür dilediği, hoşnut etmek için elinden gelen her şeyi verdiği halde, hakkına razı olmayan kimse şeytandır.

Dua ve ibadet Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de, ömür de hoştur.

Sopayla kilime vuran kilimi dövmez tozlarını silkeler.

Fikir ona derler ki bir yol açsın Yol ona derlerki bir gerçeğe ulaşsın.

İçteki kiri su değil, ancak göz yaşı temizler.

Bütün cihanı araştırdım, iyi huydan daha iyi bir liyakat görmedim.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Sehavet ve cömertlikte akar su gibi ol,Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve merhamette toprak gibi ol,Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol.

Önce farenin şerrini def et, sonra buğday biriktirmeye çalış.

İnsan yüzlü pek çok şeytan vardır; her ele; el vermemek gerek.

Allah; îmanı, şirki temizlemek,namazı ululuğu bırakmak,
zekatı rızka sebeb olmak, orucu kulların ihlasını sınamak,
haccı dîni kuvvetlendirmek, savaşı (cihadı) îslamı yüceltmek,
doğruyu buyurmayı halkı düzgün bir hale sokmak,
kötülükten nehyetmeyi (yasaklamayı), kötü kişileri fenalıktan çekmek,
yakınlarla buluşup görüşmeyi, onları görüp gözetmeyi, Müslümanların sayılannı çoğaltmak,
kısası onları korumak, ahitleri yerine getirmeyi, haram olan şeylerin ne kadar kötü olduğunu
anlatmak için emretti.İçkiyi aklı korumak,
hırsızlığı temizliği bildirmek, zinayı soyu-sopu gözetmek (korumak),
livatayı (hem cinsi ile ilişkiyi) yasaklamayı, nesli çoğaltmak,
Tanıklıkta bulunmayı kulların haklarını yerine getirmek için buyurdu.
Yalanı bırakmayı gerçeğin yüceliğini bildirmek için emretti.
Selam vermeyi zarardan, korkudan korunmanız, İmameti ümmetin düzenini sağlamak,
imama itaat etmeyi de imameti ululamak için emir buyurdu.

Herkes herkese bir lokma birşey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allahın işidir.

Tatlı suyun başı kalabalık olur.

Putların anası, nefsinizin putudur.

Ecel verileni almadan önce, verilmesi gereken herşeyi vermek gerekir.

Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar.

Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.

Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, Onu aramamak demektir.

Hiç bir el, gönülden gizli bir iş yapamaz.

Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından birşey kaybetmez.

PEYAMİ SAFA

*  Aptallar bütün hayatları boyunca akıllı kişilerle gezseler bile gerçekleri öğrenemezler. Hiç, kaşık çorbanın lezzetini alabilir mi?

* Alçak gönüllü olmak bilginin süsüdür.

* Ağaç nasılsa meyvası da ona göredir.

* Güzel fakat uygulaması olanaksız sözler, kokusuz güzel çiçeklere benzer.

* Başkalarının karısına kız kardeş gözüyle, başkasının servetine bir yığın toprak gözüyle ve bütün yaratıklara kendi canını taşıyorlarmış gibi bakan kimse gerçekten akıllı bir kişidir.

* Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz.

* Kedinin kanadı olsaydı, serçelerin adı olmazdı.

* Her şeyin yenisi, dostun eskisi.

* İlk insan kendine ve çevresine baktığı zaman "nasıl mı" demiştir,"niçin mi?". Peygamberler bu soruya "niçin"demiştir diye cevap veriyorlar. Niçin? sorusunu gördüğümüz her yerde, dini var kabul etmek zorundayız. Hangi din olursa olsun, ne biçim ve kalitede olursa olsun bu böyledir.
Felsefe, niçin sorusuna, dinin ikinci plana ittiği bir güçle cevap vermek cehdinin ürünüdür. Lakin bu cehdin başarıya ulaştığını kabul edecek durumda değiliz. Ölmez sorumuz karşısında akıl kalbe, sezgiye mağlup olmuş görünüyor. Yirminci yüzyıl bu mağlubiyetin reddedilmez bir şahidi oldu.

* Eski başka, eskimiş başkadır. Nice eskiler vardır ki, hiç eskimez.

Hiç kimse zalimlere mazlumlardan daha çok yardım edemez.

Hiç kimse zalimlere, mazlumlardan daha çok yardım edemez.

Sakladığın sır senin esirindir. Açığa vurursan sen onun esiri olursun.

Dünyada lekesiz bır alından daha güzel bir şey var mı?.

Çok kimseler, varisleri kavga etsinler diye mal toplarlar.

Kitapları değil, kitapların içindekileri kafanda topla.

Eğrinin gölgesi de EĞRİdir.

Allah (CC) dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir.

Fazilete yükselmek güç,

rezalete alçalmak kolaydır.

Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.

Akıl tamamlandığında söz noksanlaşır.

İnsanların aklının alacağı kadar, konuş.

ALİ SUAD

Nefsini ne kadar aşarsan, aslına o kadar yaklaşırsın.

İyilik ahiret malıdır.

Mükemmele giden yol, kusurunu görene açıktır.

Eşit davranarak değil, hakkını vererek 'adil' olunur.

İmanın cahili olan neyin alimidir?

Merak, akıl midesinin guruldamasıdır.

Eğriye 'eğri' bakan, eğriyi 'doğru' görür.

İnsanlar susar, mezarlar konuşur!


Kendini görmek mi istiyorsun?
Aynadaki dışına değil, içindeki aynalara bak!

Güneşin neyse, dünyan da onun etrafında döner.

İnsana güvenilir, fakat nefsine asla!

Güneşin ateşinden çok suyun özlemi yakar.

Bir atoma giremeyen 'tesadüf', hayatımıza girebilir mi hiç?..

İnkar, aklın yüzkarası!

'İnanıyorum' diyoruz. Acaba günümüzün ne kadarını 'inandığımızı yaşayarak' geçiriyoruz?
İnsan büyüse de nefsi çocuk kalır; değişen yalnız oyuncaklar.

'Hayatını yaşayan' hayat hakkını kullanmıştır.

Şefkatsiz kucakta, ruhu acıkır bebeğin.

Gurur, bizim olmayanla yaptığımız gösteriş.

Dünyadan ebedilik isteme!. Kendisinde yok ki sana versin.

Yücelmek yücelere gönül vermekle başlar.

İnsan gözünü açtı, bu diyarı seyretti, Kapayınca sorulacak ne gördüğü.Yoruma göre kıymet biçilecek!

Akıllarına sorabilselerdi, görmediklerine de inanırlardı.

Akıl, görmek için göze muhtaç değildir.

İki cihanın güneşi (A.S.M) olmasaydı; insanları aydınlatmaya yıldızlar yetmezdi.

Yenilerden daha yeni, yeniliğinden hiçbir şey kaybetmeyenlerdir.

Hadiselerin satırlarını okuyabilmek için, kitap satırlarını anlamak gerek!

Gurur, hiçbir zaman boyu kadar konuşmaz.

Günahın çirkin olmayan tek yönü, ona edilen tövbedir.

Rabbini bilen haddini bilir.

İnsanların yüzakı olacak siyahlar bulunduğu gibi,İnsanlığın yüzkarası nice beyazlar vardır.

Hayra yoran yorulmaz.

İman insana, kendinden başkasını da sevmeyi öğretir.

Dünyevi şeylerin huzur vereceğini zannetmek, huzursuzluğun kaynağıdır.

Güller çoğalmalı ki, ayrık otları fırsat bulmasınlar.

Makamla büyümeye çalışması, insanın küçüklüğünü itirafıdır.

Düşmanını yanlış seçen zafer kazanamaz.

Allah unutulursa bütün sorular cevapsız kalır!

Şeytanın sermayesi hile, karı günahkar!..

Hevesler, doyuncaya kadar caziptir.

Tövbeler de, günahlar kadar yapmacıksız olmalı.

Dünyada bıraktığımız izimiz, ahirette yüzümüz olacak.

Yalancı, yanılttığından daha çok yanılır.

Kalbe dil veren, onun sesine cevap da verir.

Allah'tan dilemeyen, mahluktan dilenir.

Hedefe varmak için inanmak yetmez, yürümek de gerek.

Bir insan, yaptığından hesap vereceğini unuttuğu nisbette kötü olabilir.

Acıkmayı unutan, açlara acıyamaz.

Hayat bir bahçe, Her insan, kendi bahçesinin bahçıvanı.

Dert, göz açtırsa deva olur.

Şeytana kızacağına, bir iyi iş yap, onu kızdır.

Felaket, akıl gözü olanlara açıktır.

Çocuklar ne yaramazdır, ne şımarık; onlar sadece çocukturlar.

ABDULHALİK GUCDUVANİ

Vasiyet ederim ki sana ey oğul; bütün hâllerinde ilim, edep ve takvâ üzerinde olasın!..

Geçmişlerin eserlerini oku, ehl-i beyt ve ehl-i sünnet vel-cemaat yolundan git!

Fıkıh ve hadîs öğren ve câhil sofîlerden bucak bucak kaç!

Namazlarını, mutlaka cemaatle kıl!

Kalbinde şöhrete meyil varsa imam ve müezzin olma!

Şöhretten gücünün yettiği kadar uzaklaş! Şöhrette âfet vardır. Makamlarda da gözün olmasın; dâima kendini aşağılarda tut!

Tâkat getiremeyeceğin işe kefil olma!

Halkın seni alâkadâr etmeyen işlerine karışma!

Fâsık idarecilerle düşüp kalkma!

Her hususta dengeyi muhâfaza et!

Ölçüyü kaçırıp güzel ses dinlemeğe fazla kapılma ki, ruhu karartır ve sonunda nifak doğurur. Böyleyken güzel sesi de inkâr etme ki, onunla ezân ve Kur’ân, ruhları ihyâ eder.

Az ye, az konuş, az uyu; ve gâfillerden ve ahmaklardan arslandan kaçar gibi kaç!

Fitne zamanları yalnızlığı tercih et, menfaati icâbı fetvâ vererek dînin hafife alınmasına sebep olanlardan, mağrur zenginlerden ve câhillerden uzak dur!

Helâl ye, şüpheli işlerden sakın ve evlenmede takvâya dikkat et. Aksi hâlde dünyaya bağlanır ve o uğurda dînini zedelersin...

Çok gülme; hele kahkahayla gülmemeye dikkat et! Çok gülmek kalbi öldürür. Fakat tebessümü de elden bırakma. Zîrâ tebessüm sadakadır.

Herkese şefkat gözüyle bak ve kimseyi hakîr görme!

Kendi dışını aşırı bezeyip süsleme; zarif ve sade giyin. Zîrâ sırf dışa aşırı itina, iç haraplığından gelir.

Münâkaşa etme, kimseden bir şey isteme, müstağnî kal, kanaatle zengin ol, vakarını koru!

Sende emeği olanlara ve seni terbiye edenlere karşı vefâkar ol, malınla ve canınla onlara hizmet et ve onların hâli ile hâllen! Onları kınayan gâfiller felâh bulmaz. Dünyaya ve dünya ehli olan gâfillere meyletme!

Gönlün dâima mahzûn, bedenin kulluğa güçlü, gözün yaşlı ve kalbin rakik (ince) olmalı. İşin hâlis, duân ilticâ ve libâsın (elbisen) mütevâzî, yoldaşın sâlihler, sermayen zahirî ve batınî (dış ve iç) din ilimleri, evin mescid ve yakının Allâh dostları olsun!..”.


ATAULLAH İSKENDERİ

Şeytanın sana düşman oluşu, Allah'a yönelmen içindir.

Nice ömürler vardır ki, zamanı uzun, değeri kısa; nice ömürler de vardır ki, zamanı kısa değeri çoktur.

Allah'ı bulan neyi kaybeder; Onu kaybeden neyi kazanır?

İbadetler için boş vakit arayıp gecikmek, nefsin ahmaklığındandır.

Ne ki nefsine ağır geliyor, onu işle!

Seni ibadet yapmaya layık görmesi, Allahın armağanı olarak sana yeter.

Allaha yakınlaşman Onun sana yakınlığının şuuruna varmandır.

Küçük şeylere gereğinden fazla önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.

 

 

ÖMÜR SERMAYESİ TÜKENİYOR...
 
 









BİR AYET-BİR HADİS-BİR DUA
 


 
 
Bugün 22 ziyaretçi (38 klik) kişi burdaydı!

MERHABA... DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OSMAN YALÇINTAŞ'IN WEB SİTESİNE HOŞGELDİNİZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol