MERHABA... DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OSMAN YALÇINTAŞ'IN WEB SİTESİNE HOŞGELDİNİZ

   
 
  DİNİ SÖZLER-1

* İnsanlar, Allahü teâlâya kulluk, ibadet etmek için yaratılmıştır. Sonsuz saadete kavuşmak için yaratılış gayesine dikkat etmelidir. Dünya nimetleri geçicidir. Dünya ebedi kalınacak bir yer değildir, ahirete gitmek için bir binek gibidir. Sevinç yeri değil, ayrılık yeridir. Akıllı olan bu fani dünyaya düşkün olmaz, kulluk vazifesini hakkıyla yapar.

* Şu üç kimsenin hâline şaşılır:
1- Ölüm kendisini yakalamak üzere olduğu halde, o dünyalık peşindedir.
2- Gaflete dalıp, kendini unuttuğu halde, unutulmamış olup, hesaba çekilecektir.
3- Rabbinin kendinden razı olup, olmadığını bilmediği halde, rahatça güler.

* Ölümden şüphen varsa, yatıp uyuma. Uyumak zorunda kaldığın gibi, ölüme de mahkumsun. Dirilmekten de şüphen varsa, uyanma hiç. Uykudan uyandığın gibi öldükten sonra da dirileceksin.

* Dünya deniz gibidir. Çok kimse boğulmuştur. Gemin takva, yükün iman, hâlin tevekkül olursa kurtulursun.

* Nasihat ederken kendini unutma! Muma benzeme. Mum aydınlatırken kendini yakıp eritir. 

* Horoz senden daha akıllı olmasın! O, her sabah zikrederken, sen uykuda olma.

* Allahü teâlânın bir kulunu sevmediğinin alameti de onun malayani ile (ne dinine ne de dünyasına faydalı olmayan işlerle) vakit geçirmesidir. Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alameti ise, onun fıkıh ilmi ile meşgul olmasıdır.

* İlim çoktur fakat ömür kısadır. O halde önce dinde zaruri lazım olan ilimleri öğren!

* Allahü teâlâ iyilik murat ettiği kullarını iyilikte, felaket murat ettiği kullarını felakette kullanır. Müslüman için en büyük felaket, ehl-i sünnet itikadına sahip olmamak, olunca da bu nimetin kıymetini bilmemek olur.

* Hep üzüntülü olma, kalbini dertli kılma. İnsanların elinde olana tamah etmekten sakın. Kazaya razı ol ve Allahü teâlânın sana verdiği rızka kanaat et.

* Dünya hiçtir, hiç ile uğraşan da hiçtir. Tevbeyi yarına bırakma, ölüm ansızın gelip yakalar.

* Allah bir kuluna iman vermiş ise, ne vermedi? İman vermedi ise, ne verdi?
 
* Her namazı "bu son namazım" diye kıl.

* Şu üç şeye sarıl, bunlara mani olan her şeyi terk et. 1- Namazları vaktinde kıl, 2- Haramlardan sakın 3- Helal kazanç.

* Allahü teâlânın yasak ettiği şeylerde zerre kadar iyilik yoktur.

* Dünya hayatı hayaldir. İnsanların çoğu hayal peşinde koşuyor. Ne ahmaklıktır hayal peşinde koşmak... Dünya geçici ve kısadır. Dünya hayatı ise azın azıdır. Bunun da çoğu gitti, azı kaldı.

* Allahü teâlâdan ümit kesmek küfürdür. Onun için Rabbimizin mağfiretinden daima ümitli olacağız. Hepimizin günahı çok, tevbemiz bozuk, tevbenin şartlarına uygun olması lazım. Tevbemizi unutuyoruz. Yüz kere tevbeni bozsan ümidini kesme buyuruluyor. İşte bu bizim için büyük müjdedir. 

* Hastalıklar, müminlere, imanı olanlara Allahü teâlânın bir ihsanıdır. Cenab-ı Haktan gelen her şey hayırlıdır. Her ne gelirse yahşidir (güzeldir). Allahü teâlâ kullarına kötülük yapmaz, zulmetmez. İnsanlar kendi kendilerine kazdığı kuyuya düşüyor. Allahü teâlâ rahimdir, ama aynı zamanda azabı da çok şiddetlidir. Rahmet, karşılıksızdır, azap ise isyanın karşılığıdır, cezasıdır. Azaba maruz kalmamak için itaat şart. İtaat ettin mi korkma. Sevgi ise itaat demektir. Sevginin derecesi de itaatteki sürat ile ölçülür.

* Allahü teâlâ müminin hastalığını ona kefaret yapar ve günahlarının affına sebep olur. Fasıkın hastalığı ise, sahibi tarafından bağlanan devenin hâli gibidir. Daha sonra salındığında niçin bağlandığını ve neden salındığını bilmez.

* Büyüklerin nasihat ve tavsiyelerine uyarsan, henüz erişemediğin ve mutlak surette sana ulaşacak olan ölümden sevimli bir şey senin için olamaz. Eğer uymazsan da gaybda olan ölümden daha çok buğz ettiğin bir şey olmaz. Halbuki onu önlemeye gücün yetmez.

* Size her işte, her durumda Allahü teâlâdan korkmanızı nasihat ederim. Hoşunuza giden işler kadar, size zor gelen durumlarda da hakikate sarılın. Şunu bilin ki, doğru söz dışında hiçbir kelam hayır ve yarar getirmez. Yalan söyleyen, yaradılış hikmetini saptırmış, bunu yapan ise, helak olmuştur. Ey insanlar! Büyüklenmekten sakının. Topraktan yaratılıp, yine toprağa dönecek olan bir varlığın kibirlenmesi de, ne demek oluyor? Bugün var, yarın yok olan bir varlığın kendini beğenmesi ne kadar anlamsızdır!.. Kendinizi iyi tanıyın, sadece kendi noksanlarınızla meşgul olun. Yardım istenilecek tek kudret sahibi Allahü teâlâdır. Onun dışında hiçbir güç ne yapabilir, ne bozabilir.

* Şunlarla beraber bulunmaktan sakın: 1- Yalancıdan. 2- Cimriden. 3- Ahmaktan. Çünkü en çok işine yarayacağı zaman, seni bırakır. 4- Fasıktan yani günah işlemekten utanmayandan!

* Bir hata işlediğiniz zaman istiğfar edin, hatada ısrar helak olmaya sebeptir. Bir kimse geçim darlığı çekiyorsa istiğfara devam etsin. Mihnete şükretmeyen, nimete şükretmez.

* Sadaka vererek rızkınızı çoğaltın. Zekat vererek mallarınızı koruyun. Tasarrufa riayet eden sıkıntı çekmez. Tedbirli, düzenli yaşamak, geçimin yarısıdır. İnsanlarla iyi geçinmek, aklın yarısıdır. Musibet zamanında dizini döven, sevabından mahrum olur. 

* Şu dört şeyin azı da çoktur: Ateş, düşman, fakirlik, hastalık.

* Şu üç şey Müslümana şeref verir: Kendisine zulmedeni affetmek, bir şey vermeyene iyilikte bulunmak ve kendisini aramayanı, arayıp sormak.

* Ey insanlar, Allah’tan af ve afiyet isteyiniz. Çünkü mümine, İslam’dan sonra af ve afiyetten daha hayırlı bir şey verilmemiştir.

* Bilmiş ol ki, sabah namazını kılan kimse, Allah’ın himayesindedir. Allah’ın hakkını küçümseme, zira yüzüstü seni Cehenneme atar.

* Hak ağırdır. Ağır olduğu kadar da acıdır. Ve aynı zamanda faydalıdır. Bâtıl ise hafif ve aynı zamanda belalı ve zararlıdır.

* Allahü teâlânın dostlarının anıldığı yere rahmeti ilahi nâzil olur. Yani, oradakilere Allahü teâlâ merhamet eder, günahı olanları affeder. Günahı olmayanları da kendisine yaklaştırır. Allahü teâlâya yaklaşmak demek; Onun sevgisini kazanmak demektir.

* Müminin ölüm zamanında alnının terlemesi, gözleri yaşarıp, burun deliklerinin kabarması, Allahü teâlânın rahmetine nail olduğunun alametidir. Ölülere dua ve istiğfar etmekle ve onlar için sadaka vermekle, imdatlarına yetişmek lazımdır.

* Hiç kimse elbise veya etiketinden dolayı makbul olamaz. İnsanın şerefi Müslüman olmasındadır. Müslümanın şerefi, ilim ve edep sahibi olmasındadır. İnsanlar, elbise ve etiketine göre karşılanır, ilim ve edebine göre uğurlanır. 

* Müslümandaki üç ziynetten, birincisi ihlas, ikincisi edep, üçüncüsü tevazudur.

* Kim toprak gibi mütevazı olursa, her nimete kavuşur. Bir parça yükselse, su o toprakta durmaz. 

* Kibir, şirkin kardeşidir.

* En iyi insan kalb kırmayandır. Din kardeşine eziyet eden, kalbini kıran, Kâbe’yi yetmiş sefer yıkmış gibi günaha girer.

* Komşuya eziyet etmek haramdır. Müslüman olmayan komşuyu da incitmemek lazım, onların da komşu hakkı var, hep tatlı söylemeli, tatlı hareket etmeli.

* Kızdığınız zaman bir kefen yapın.

* İnsanlar iyilik gördüklerine muhabbet beslerler.

* Eğer gıybet etseydim, anamı, babamı gıybet ederdim. Çünkü sevaplarımın onlara verilmesi daha hayırlı olur.

* İlim cahilliği götürür, fakat ahmaklığı götürmez.

* Koyunlar çobanı tanıyamadığı gibi, avamda havas’ı tanımaz 

* Allahü teâlânın sevgili kullarını, ehl-i sünnet âlimlerini tanıyan, onlardan istifade etmeye başlar. Bilse de, bilmese de!... En büyük istifadesi; imanı düzelir, sonra ibadetleri düzelir, günahlar çirkin gelmeye başlar. Bu, istifade ettiğinin alametidir. 

* Bir müslüman kardeşinin ismini duvara yazsalar, oradan geçerken ceketin düğmesini ilikle de geç. 

* Her geceyi Kadir bilin, herkesi Hızır bilin, kimin ne olduğu belli olmaz.
 
* Gıybet kanser gibidir, girdiği yer iflah olmaz. 

* Kendinize, Allah rızası için, insan ancak bu kadar iyi olabilir, dedirtin. Herkese yumuşak söyleyin, yumuşaklıkla muamele edin, az konuşun, incitmeyin. Merhametli ve affedici olun.

* Düşmanınıza iyilik edin, hediye verin. Rahat edersiniz. Kırıldığınız müslümana iyilik edin, sevmediğinize ihsan, sıkıldığınız insana güler yüz gösterin. Herkesin utanacak şeylerini örtün ve kötülükleri affedin. Doğru olun, doğru konuşun, arkadaşlarınızın hatalarına tahammül edin, herkese iyilik edin, komşuya eziyet etmeyip ondan gelecek sıkıntıya katlanın.

* Ahiret olmasa, dünyada mükafatlandırılamayan iyilikler, cezası çekilmeyen fenalıklar, karşılıklarını göremeyeceklerdir. Bu ise haksızlık ve kusurdur.

* Utanma, haya Cehennemden kurtulmaya vesile olur.

* Vakit, keskin bir kılıç gibidir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır.

* Dinin esası, emaneti yerine vermek ve sözünde durmaktır.

* Hayır eken, çok mahsul alır. Şer eken ise, pişmanlık biçer.

* İnsanların en cömerdi, istenmeden veren, en asili de intikama gücü yeterken bağışlayandır.

* Mal insanın silahı gibidir. Yani insan, sıhhatini, canını, dinini ve şerefini mal ile korur.

* İlmi olmayan bir beden, suyu olmayan şehre benzer.

* Borcundan bir kuruşu sahibine vermek, pek çok altın sadaka vermekten daha iyidir.

* Babanın çocuklarına, ilim, ahlak ve sanat öğretmesi farzdır.

* Allahü teâlâyı seven , Onun sevdiklerini de sever.

* Kibrin başlıca yedi sebebi vardır: İlim, ibadet, soy, güzellik, kuvvet, mal, mevki. Bunlar, cahillerde bulunursa kibre sebep olur.

* Utanmaktan ve sıkılmaktan bahsedip de Allah’tan sıkılmayan kimseye ne kadar şaşılır.

* Dilini tutmak, altın ve gümüşü tutmaktan daha zordur. 

* Dünya malı için çalışmak kolay, fakat hesabından kurtulmak zordur.

* Anaya-babaya itaat etmek, büyük günahlara kefarettir.

* Mal, ömrü huzur içinde geçirmek içindir. Yoksa, ömür mal ve şeref toplamak için değildir.

* Kendine hayrı olmayan kimsenin, başkasına hayrı olmaz.

* Her gün helalinden alış-veriş yapmak, geceleri (nafile) ibadet, gündüzleri oruçla geçirmekten daha sevimlidir.

* Bid’at ehline saygı göstermek, İslam’ın yıkılmasına yardım etmektir. Bu ise amelin boşa gitmesine sebep olur.

* Üç zümreye, üç şey çirkin düşer: 1-İdarecilere, sertlik, 2-Âlimlere, mal sevdası, 3-Zenginlere ise cimriliktir.

* Söz gümüşse sükut altındır.
 
* Ağızdan çıkan söz muallakta kalmaz, ya sağ tarafa yazılır ya da sol tarafa.

* Bir söz söylerken hem kendi, hem de karşınızdakinin ahiretini düşünerek konuşun. 

* Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyan, azı vakardır. 

* Az konuşan kınanmaz, üstelik itibarı çok olur. 

* Şaka, alay ve boş konuşmak belaya yol açar. 

* Çok konuşmak dostluğu bozar, lüzumsuz konuşmak ayıpları açar, acı söyleyenden dostlar kaçar.

* Eğer kalbde darlık ve üzüntü, vücutta bitkinlik ve halsizlik, rızıkta eksiklik ve bereketsizlik olursa, bunun boş ve yersiz konuşmalardan meydana geldiği bilinmelidir!

* Hikmeti konuşmakta değil, susmakta arayın! 

* Susmak aklın süsü ve cehaletin örtüsüdür. 

* Sükut, âlimin ziyneti, cahilin aybına perdedir.

* İbadet on kısımdır, dokuzu susmak, biri de kötü arkadaştan uzak durmaktır.

* Dil, irfan hazinesinin anahtarıdır, çok konuşan, gönüldeki hizmet cevherini boşaltır.

* Az söz edeptir, güzel amelleri korumaya sebeptir. 

* Kişi dilinin altında gizlidir. Sır saklayan murada erer.

* Hayırlı söz keramet, sükut selamettir.

* Yalan zayıflatır imanı, rezil eder insanı.

* Dedikodu gıybettir, şiddetli bir afettir.

* Alay belki güldürür, ama kalbi öldürür.

* Güzel söz sadaka, mahşere nafakadır.

* Çok söz kalb katılaştırır, Haktan uzaklaştırır.

* Fazla şaka cahillik alameti, sükut et, istersen selameti.

* Az söz hikmettir, Rabbimizden nimettir.

* Dil söylerse gönül susar, gönül susunca, dil zehir kusar.

* Söz dinleyen âlim, susan sâlim olur.

* Kimin azsa sözü, açılır kalb gözü.

* Dil ederse istirahat, kalb eder rahat.

* Çok konuşan gaf eder, vakti israf eder.

* Dil yarası ok yarasından acıdır. 

* Akıllı, bildiğini söylemez, deli söylediğini bilmez. 

* Bilmem demek ilmin yarısıdır. 

* Sükut, yorulmadan yapılan ibadet, masrafsız takılan bir ziynet, hükümdarlığa muhtaç olmadan ele geçen bir devlet, duvara ihtiyaç duyulmadan yapılan kale, çalışmadan kazanılan zenginlik ve ayıpların kapatılmasıdır.

* Bütün pişmanlıklarım söylediğim sözlerden oldu. Söylemediğimden hiç pişman olmadım.

* Bazı sözleri söylemeye gücüm yetti, fakat söylediğim sözleri geri almaya gücü yetmedi.

* Eziyetlere katlanmak, kızmamak, güler yüzlü ve tatlı sözlü olmak, güzel ahlaktandır.

* Malı seviyorsan, yerine sarf et de sana sonsuz arkadaş olsun! Eğer sevmiyorsan, ye de yok olsun.

* Sabırlı kimseler, sıkıntılara katlanmayı huy edinenlerdir.

* İlmi arttıkça günahı artan kimse, şüphesiz ki helak içindedir.

* Allahü teâlâyı sevenler, dünya ve ahiret şerefine kavuşarak gittiler. Çünkü Peygamber efendimiz; "Kişi sevdiği ile beraberdir" buyurdu.

* Öldüğünde sana fayda vermeyecek her işi terk et! Böyle yaparsan, ne zaman ölürsen öl, zararda olmazsın.

* İlim öğrenmenin 4 şartı: 1- Susmak ve edepli olmak. 2- Dikkatle dinleyip ezberlemek. 3-Öğrendiği ile amel etmek. 4- Başkalarına öğretmek, herkese yaymaktır. 

* En çok sevindiğim şey, Allahü teâlânın bana ihsan ve ikram ettiği iman nimetidir. En çok korktuğum şey ise, onun benden gitmesidir. 

* Allahü teâlâya itaat etmek, bir hazineye benzer. Bu hazinenin anahtarı dua, anahtarın dişleri de helal lokmadır. 

* Allah korkusu, seni Ona ulaştırır ve kendini beğenmekten uzaklaştırır.
 
* Misafir ağırlamada dahi israf helal değildir. 

* İnsanlardan gelen sıkıntılara sabretmeyen, onlara karşılık vermeyi terk etmeyen kimse sabırlı sayılmaz. 

* İyi huy, başkalarını incitmemek ve onlardan gelen sıkıntılara katlanmaktır.

* İnsan, ölümü hatırladığı müddetçe, hasedi ve kıskançlığı terk eder.

* Kibir sahipleri, kendilerinin bir damladan meydana geldiklerini ve sonra da çürümüş, kokmuş leş olacaklarını bildikleri halde yine de kibirlenirler. Bunlar neyine güvenirler?

* Makamların en üstünü; kötü bir huyu, iyi bir huya çevirmektir. 

* İnsan, Allahü teâlâya ibadet etmediği müddetçe halim, yumuşak olamaz.

* Ölümü gerçekten tanımış bir kimseye, dünya bela ve musibetleri, dert ve sıkıntıları çok hafif gelir.

* Bir kimsenin ahmak olduğuna alamet, kendi ayıbını bırakıp, başkasının ayıbıyla uğraşmasıdır.

* Ana-babaya; helal ve mubah olan işlerde itaat edilir. Haram ve şüphelilerde değil.

* Tembelin alameti üçtür: 1-Gevşektir. 2-İhmalkârdır. 3-Vakitlerini zayi eder. Hatta günaha bile girer.

* Midenize inen lokmanın haram veya helal olup olmadığına dikkat etmedikçe ne yapsanız kurtulamazsınız.

* Sevgi itaat demektir. İtaat olmadan sevgi olmaz. Sevginin derecesi itaatteki sürat ile ölçülür.

* Dünyanın vefasızlıkta eşi yoktur, dünyayı isteyenler de alçaklıkta ve cimrilikte meşhurdur. Kıymetli ömrünü, bu vefasızın ve değersizin peşinde harcayanlara yazıklar olsun.

* Gençlik çağının kıymetini bilin! Bu kıymetli günlerinizde, ehl-i sünnet itikadını öğrenin ve bu bilgilere uygun yaşayın! Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyun ve eğlence ile geçirmemek için uyanık olun.

* Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zan etmemeli, nefse güç ve acı gelenleri de şekavet ve felaket sanmamalı.

* Birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmaya çalışmalı. Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyalıklara aldanmamalı.

* Nefs-i emmareden kurtulmanın alameti, insanların övmesi ile ayıplamasını, eşit görmektir. İnsanların rağbetine sevinmek, önem vermemelerine üzülmek, basitlik ve akılsızlıktır.

* Bir iş Allah için değilse neye yarar, at gitsin.

* Dünyanın lezzeti çiledir.

* Dünya hayaldir. Ben diyen mahrum kalır, mahvolur. 

* Bu dünyada mukim yok, herkes seferi. Bunu anlayıp tedbirini alana müjdeler olsun. 

* Dünyada en güzel şey dünyayı sevmemektir. 

* Herkese önce lazım olan şey, ehl-i sünnet vel cemaat âlimlerinin anladıklarına ve bildirdiklerine uygun olarak itikadı düzeltmektir. 

* Ölünce, eyvaah, eyvah ben ne yapmışım diyeceğiz. Bunu nasıl olsa söyleyeceğiz, gelin şunu dünyada söyleyelim.

* Alın yazımız icraatımızdır. Ne yapıyorsak alın yazımız o. 

* Ölüm var. Ölümden sonra üç yer yok, iki yer var: Cennet ve Cehennem.

* Paranın gittiği yerden, geldiği yer belli olur. Helal kazananın parası, helal yere gider. Haram kazananın parası harama gider. Bunlar birbirine gitmez. 

* Borçları ödemek için ve ırzını namusunu korumak için ve ölünce geride kalanlara miras bırakmak için mal kazanmayan kimse hayırsızdır. Yani kendine ve cemiyete zararlıdır. 

* Allah için tevazu göstereni Cenab-ı Hak yükseltir. Allah için tevazu göstermek kimseye bir şey kaybettirmez. Ama çok şey kazandırır. 

* Aklı olan herkes, dünyada rahat ve huzur içinde yaşamak, ahirette de, azaptan kurtulup, sonsuz nimetlere kavuşmak ister. Dünyada rahata ve ahirette sonsuz iyiliklere kavuşmak için, salih müslüman olmak lazımdır. Salih müslüman olmak için, din bilgilerini ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenmek lazımdır. Cahil olan kimse, salih değil, müslüman bile olamaz, yani imanını koruyamaz. 

* Salih müslüman olmak için:
1- Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi inanmalıdır.

2- Dört mezhepten birinin fıkıh kitabını okuyarak, din bilgilerini doğru öğrenip, buna uygun ibadet yapmalı ve haramlardan sakınmalıdır.

3- Çalışıp para kazanmalıdır. Dine uygun kazanmalıdır. Fakir kimse, ahir zamanda, dinini, namusunu, hakkını bile koruyamaz. Bunları korumak ve İslamiyet’e hizmet edebilmek için, fennin bulduğu yeniliklerden, kolaylıklardan faydalanmak da lazımdır.

İbadetlerin ve dünya işlerinin faydalı, mübarek olması, yalnız Allah için yapmakla, yalnız Allah için kazanmakla ve yalnız Allah için vermekle, kısacası, ihlas sahibi olmakla olur. İhlas, yalnız Allahü teâlâyı sevmek ve yalnız Allah için sevmektir. 

* Allahü teâlâ, vermek istemeseydi, istek vermezdi. 

* Dini öğrenmeli ve bildiği ile amel etmelidir. Oyun, eğlence ile ömrü ziyan etmemelidir. Dine uymayan şeylere (Dünya) denir. Böyle şeylerin faydasız olduklarını, kabirde ve kıyamette işe yaramayacaklarını düşünmelidir. 

* Evinde rahat etmeyen dünya Cehennemindedir.

* Allahü teâlâ kerimdir, kerem sahibidir. Başlangıçta verdiği nimeti sonda almaz. Fakat, şükretmek lazımdır. Şükür nasıl olur? Mesela bedeni namaz kılmakta kullanmak lazımdır. 

* Düşman kazanmamalı, düşman dikendir. Akıllı insan dikenleri çoğaltır mı?
 
* İnsan biraz sonra namaz kılacağım diye sevinmelidir.

* İki kişi ölümü hatırlamaz. Haram yiyenler ve namaz kılmayanlar.

* Mümin ne hoş insandır. Her işi hoştur: Musibet gelir, sabreder kazanır. Bir nimet ihsan edilir, şükreder kazanır.

* Söz yüce bir şeydir. Zamanında ve yerinde kullanılmalıdır. Söz söylemek, dilin gönülle, gönlünde hak ile olduğu zaman makbuldür. 

* Nefsin gıdası haramlardır. Ruhun gıdası dini ilimlerdir. 

* Eden kendine eder. İyilik de etsen kendine, kötülük de etsen kendine. İyiliğin karşılığı ancak iyiliktir. Siz iyilik etmeyi tercih edin. 

* İbadete vasıta olan şeylere hürmet lazımdır.

 

ÖMÜR SERMAYESİ TÜKENİYOR...
 
 









BİR AYET-BİR HADİS-BİR DUA
 


 
 
Bugün 6 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!

MERHABA... DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENİ OSMAN YALÇINTAŞ'IN WEB SİTESİNE HOŞGELDİNİZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?

Ücretsiz kaydol